Avril Lavigne, 2000’lerin başından bu yana pop-rock sahnesinin ikonik isimlerinden biri olarak öne çıkıyor. “Complicated” ve “Sk8er Boi” gibi hit parçalarla gençlik marşları yaratan sanatçı, 2011’de dördüncü stüdyo albümü Goodbye Lullaby ile geri döndü. Bu albümün ilk single’ı olan “What The Hell”, Lavigne’in sınırları zorlayan enerjisi ve özgürlük temasıyla dikkat çekti. Peki bu şarkının ardında yatan hikaye ne? Nasıl bir kültürel etki yarattı? Gelin, bu yazıda şarkının doğuşundan müzik videosunun detaylarına kadar tüm yönlerini inceleyelim.
İlginizi Çekebilir: Metallica – The Unforgiven Şarkısının
1. Şarkının Arka Planı ve Yazım Süreci
“What The Hell”, Avril Lavigne’in Max Martin ve Shellback ile birlikte yazdığı bir pop-rock şarkısı. Lavigne, bu parçayı albümünün “en kişisel olmayan ama en eğlenceli” parçası olarak tanımlıyor. Sanatçı, 2010’da resmi blogunda albümün tamamlandığını ancak plak şirketiyle yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle yayınlanmasının ertelendiğini açıklamıştı. Plak şirketi, daha ticari bir sound için Lavigne’den “Girlfriend” tarzında bir şarkı istemişti. Lavigne ise bu talebi karşılamak için İsveç’e giderek Martin ve Shellback ile işbirliği yaptı.
Şarkının sözleri, Lavigne’in o dönemdeki kişisel özgürlük arayışını yansıtıyor. 2009’da Sum 41’in solisti Deryck Whibley’den boşanan sanatçı, şarkıyı “hayatı sorgulama” ve “kuralları yıkma” teması üzerine inşa ettiğini belirtmişti. Ancak Lavigne, şarkının boşanmayla doğrudan ilişkili olmadığını, daha genel bir özgürlük mesajı taşıdığını vurguladı.
2. Şarkı Sözlerinin Analizi
“What The Hell”, baştan çıkarıcı bir özgürlük manifestosu sunuyor. Nakaratta geçen “All my life I’ve been good, but now I’m thinking ‘What the hell?'” (Hayatım boyunca usluydum, ama şimdi ‘Ne olacak?’ diyorum) dizesi, toplumsal baskılara isyan eden bir karakteri temsil ediyor.
Ana Temalar
- Özgürlük ve İsyan: Şarkı, uzun süre “iyi kız” rolünü oynayan birinin içindeki asi ruhu dışa vurmasını anlatıyor. Lavigne, bu temayı “kişisel bir mesaj” olarak nitelendiriyor.
- İlişkilerdeki Kaos: “You say that I’m messing with your head / All ’cause I was making out with your friend” gibi dizeler, geleneksel ilişki normlarını reddeden bir tavrı yansıtıyor.
- Kendini Keşfetme: “I just need to be a little crazy” (Biraz deli olmaya ihtiyacım var) sözleri, bireyin içsel çatışmalarını ve özgürleşme arzusunu vurguluyor.
Eleştiriler ve Tartışmalar
Şarkı sözleri, bazı dinleyiciler tarafından “yüzeysel” bulunsa da Lavigne, bunun kasıtlı olduğunu söylüyor: “Bu şarkı albümün en az kişisel olanı. Eğlenceli ve hafif bir parça”. Bazı fanlar ise Lavigne’in eski lirik derinliğinden uzaklaştığını düşünerek hayal kırıklığına uğradı.
3. Müzik ve Prodüksiyon Detayları
“What The Hell”, tempolu bir pop-rock şarkısı olarak dikkat çekiyor. İşte teknik detaylar:
- Ton ve Tempo: A Major tonunda, dakikada 144 vuruşluk bir tempoya sahip.
- Enstrümantasyon: Retro klavye riffleri, el çırpma sesleri ve gitar destekli nakaratlarla dolu.
- Vokal Aralığı: Lavigne’in vokalleri F#3’ten E5’e kadar uzanıyor.
Şarkının yapısı, Max Martin’in tipik “catchy” melodilerini yansıtıyor. Ancak bazı eleştirmenler, şarkının Lavigne’in önceki işlerine kıyasla daha az karmaşık olduğunu belirtiyor.
4. Müzik Videosu: Özgürlüğün Görsel Yansıması
Marcus Raboy tarafından yönetilen video, şarkının temasını görselleştirmede başarılı olmuştu. İşte dikkat çeken sahneler:
- Açılış Sahneleri: Lavigne’in yatak odasında geçen sahneler, Abbey Dawn giyim markası ve Black Star parfümünün ürün yerleştirmeleri içeriyor.
- Takip ve Kaçış: Lavigne’in bir taksi çalıp erkek arkadaşından kaçması, özgürlük temasını vurguluyor.
- Kamera Açıları: Düşük açılı çekimler (taksi sahnesi) ve hızlı kurgular, şarkının enerjisini yansıtıyor.
- Sürpriz Cameolar: Lavigne’in annesi Judy, bir mağazada tezgahtar olarak beliriyor.
Video, 3D olarak çekilmişti ve özellikle sahnelerdeki derinlik efektleriyle dikkat çekmişti4.
5. Ticari Başarı ve Eleştirel Yankılar
“What The Hell”, küresel çapta büyük bir hit oldu:
- Listelerdeki Yeri: ABD Billboard Hot 100’de 11. sıraya, İngiltere’de 16. sıraya kadar yükseldi.
- Asya’da Fenomen: Japonya’da 2011’in en çok satan Batılı single’ı oldu ve 2 milyonun üzerinde kopya sattı.
- Eleştirmen Görüşleri: Rolling Stone, şarkıyı “Avril’in en akılda kalıcı işi” olarak nitelendirirken, bazı eleştirmenler “Girlfriend’in gölgesinde kaldı” yorumunu yaptı.