Ekim 21, 2025

Queen – Another One Bites the Dust Şarkısının Hikayesi ve Analizi

Queen, rock müziğin efsanevi isimlerinden biri olarak tarihe adını altın harflerle yazdırmış bir grup. 1970’lerin sonunda çıkardıkları Another One Bites the Dust ise hem müzik tarzlarındaki cesur değişimi hem de yaratıcılıklarının zirvesini temsil eden bir şaheser. Bu yazıda, bu ikonik şarkının doğuş hikayesini, sözlerinin derin anlamını, stüdyodaki kayıt sürecini ve popüler kültürde bıraktığı izleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.


1. Queen ve Şarkının Önemi

Queen, 1970’lerde kurulduğu günden itibaren progresif rock, hard rock ve hatta opera unsurlarını harmanlayarak müzik dünyasında çığır açtı. Ancak 1980’de yayınladıkları The Game albümü, grubun funk ve disko ritimlerini denediği bir dönüm noktası oldu. Bu albümde yer alan Another One Bites the Dust, sadece Queen’in değil, tüm müzik endüstrisinin en çok ses getiren parçalarından biri haline geldi. John Deacon’ın yazdığı bu şarkı, grubun en çok satan single’ı olarak tarihe geçti ve Billboard Hot 100’de 3 hafta boyunca 1. sırada kaldı.


2. Another One Bites the Dust’ın Doğuşu: John Deacon’ın İlham Kaynağı

Queen’in bas gitaristi John Deacon, genellikle grubun en sessiz üyesi olarak bilinirdi. Ancak Another One Bites the Dust onun dehasını tüm dünyaya kanıtladı. Şarkının temelini oluşturan ikonik bas hattı, Deacon’ın o dönemde dinlediği funk ve disco tarzlarından ilham alınarak yaratıldı. Özellikle Chic grubunun Good Times parçasından etkilendiği biliniyor. Hatta bu bas hattı, sonradan hip-hop’ın ilk hitlerinden Rapper’s Delight’ta da sample olarak kullanıldı.

Deacon, şarkıyı yazarken Freddie Mercury’den de destek aldı. Mercury, stüdyoda şarkının demo kaydını dinlediğinde, “Bu kesinlikle hit olacak!” diyerek heyecanını dile getirmişti. Ancak grubun diğer üyeleri Brian May ve Roger Taylor başlangıçta şarkının Queen’in tarzına uymadığını düşünerek tereddüt etti. Fakat Deacon’ın ısrarı ve Mercury’nin vizyonu sayesinde şarkı albüme eklendi.


3. Şarkının Anlamı ve Söz Analizi

Another One Bites the Dust’ın sözleri, yüzeyde bir “meydan okuma” ve “rakipleri alt etme” teması taşıyor gibi görünse de, derinlemesine bakıldığında daha karmaşık yorumlara açık. Freddie Mercury’nin agresif vokalleri, şarkıya bir tür hayatta kalma mücadelesi havası katıyor.

Ana Nakarat:
“Another one bites the dust / Hey, I’m gonna get you too”
Bu dizeler, bir boks maçını andıran metaforlarla doludur. Sözler, mücadeleden galip çıkanın “tozları dumana katmasını” sembolize eder. Ancak şarkı yayınlandığı dönemde bazı dinleyiciler, “toz yutmak” ifadesini uyuşturucu kullanımıyla ilişkilendirdi. Queen üyeleri bu iddiaları reddetse de, şarkının belirsizliği onu daha da çekici kıldı.

İlginç Bir Detay:
Şarkının İngilizce adı aslında Another One Bites the Dust olmasına rağmen, bazı radyo istasyonları “Another One Bites the Dust” yerine “Another One Bites this Dust” şeklinde yanlış telaffuz etti. Bu durum, Queen’in şarkıyı tanıtırken espriyle karşıladığı bir anekdot haline geldi.


4. Kayıt Süreci ve Prodüksiyon Detayları

Another One Bites the Dust, Queen’in o dönemdeki prodüktörü Mack’in stüdyo deneyimiyle şekillendi. Şarkının en dikkat çeken unsuru, Deacon’ın Fender Precision Bass’ıyla kaydettiği bas hattıydı. Bu riff, şarkıya dans pistlerinde çalınabilecek bir groove kazandırdı.

Stüdyoda Yaşananlar:

  • Roger Taylor, davul partisyonlarını minimal tutarak bas ve vokallere odaklanılmasını sağladı.
  • Freddie Mercury, vokalleri kaydederken mikrofon standını bir silah gibi tuttuğu ve bu agresif tutumun kayda yansıdığı söylenir.
  • Brian May, şarkıda gitar solosu olmaması konusunda başta tereddüt etse de, sonradan bu kararı destekledi.

5. Şarkının Başarısı ve Listelerdeki Yeri

Another One Bites the Dust, Queen’in ABD’deki ilk No.1 single’ı oldu. Şarkı, 4 milyondan fazla kopya satarak grubun en çok satan parçası unvanını aldı. Ayrıca R&B listelerinde de üst sıralara yerleşerek Queen’in farklı dinleyici kitlelerine ulaştığını kanıtladı.

Ödüller ve Anmalar:

  • 1981 Grammy Ödülleri’nde “En İyi Rock Performansı” dalında aday gösterildi.
  • Rolling Stone dergisinin “Tüm Zamanların En İyi 500 Şarkısı” listesinde 34. sırada yer aldı.

6. Kültürel Etkileri: Popüler Kültürde ve Siyasette Bir İkon

Another One Bites the Dust, yayınlandığı günden bu yana sadece müzik listelerinde değil, popüler kültürün birçok alanında da kendine yer buldu. Şarkının enerjik ritmi ve unutulmaz melodisi, onu filmlerden reklamlara, spor etkinliklerinden politik protestolara kadar uzanan geniş bir yelpazede kullanılabilir kıldı.

Film ve Dizilerdeki Yeri:

  • South Park: Animasyon dizisinin Chef Aid bölümünde, şarkı parodileştirilerek kullanıldı.
  • The Suicide Squad (2021): Filmin fragmanında, karakterlerin kaotik sahneleriyle senkronize edildi.
  • Kung Fury (2015): Retro tarzı bu aksiyon komedisinde, 80’ler havasını güçlendirmek için tercih edildi.

Spor Dünyası ve WWE:

Şarkı, özellikle boks ve WWE gibi mücadele sporlarında sıklıkla tema müziği olarak kullanıldı. WWE’nin efsanevi güreşçilerinden Triple H, 2000’lerin başında bu şarkıyı ringe giriş müziği olarak seçmişti. Ayrıca NBA maçlarında, takımların rakiplerini devirirken tribünlerde çalınmasıyla da bilinir.

Politik ve Sosyal Hareketler:

1980’lerde Güney Afrika’daki apartheid karşıtı protestolarda, şarkının “Another one bites the dust” nakaratı, direnişin sembolü haline geldi. Benzer şekilde, 2011’deki Occupy Wall Street hareketi sırasında aktivistler, şarkıyı finans elitlerine karşı bir manifesto olarak uyarladı.

Hip-Hop’a Etkisi:

Şarkının bas hattı, hip-hop’ın erken dönemlerinde sıklıkla sample’landı. En ünlü örneklerden biri, 1982’de Sugarhill Gang’in Rapper’s Delight’ta bu riff’i kullanmasıydı. Ayrıca Eminem’in Survival ve Jay-Z’nin Moonlight gibi modern parçalarında da şarkıya göndermeler bulunur.


7. Müzikal Analiz: Bir Funk-Rock Şaheseri

Another One Bites the Dust, Queen’in geleneksel rock sound’undan saparak funk ve disco ile flört ettiği bir deneysellik örneği. Şarkının yapı taşlarını incelemek, onun neden bu kadar etkileyici olduğunu anlamamızı sağlıyor.

Ritim ve Bas Hattı:

John Deacon’ın Fender Precision Bass’ıyla çaldığı bas riff’i, şarkının omurgasını oluşturur. Bu riff, funk müziğin tipik “syncopation” (ritmi kaydırma) tekniğiyle yazılmıştır. Aynı zamanda 4/4’lük ölçüde ilerleyen davul pattern’ı, Roger Taylor’ın minimal yaklaşımı sayesinde bas ve vokalleri öne çıkarır.

Vokal Performansı:

Freddie Mercury’nin vokalleri, şarkıya agresif bir karakter kazandırır. Özellikle nakarattaki “Hey, I’m gonna get you too” cümlesini fısıltıyla söylemesi, dinleyiciye tehditkâr bir his verir. Arka vokallerde Brian May ve Roger Taylor’ın katmanlı harmonileri ise Queen’in imza sound’unu destekler.

Enstrümantal Denge:

Queen’in diğer şarkılarının aksine, bu parçada gitar solosu yok. Brian May, şarkının “groove”unu bozmamak için sadece ritim gitarla yetindi. Bu karar, şarkının disko kulüplerinde çalınabilmesini kolaylaştırdı.

BPM ve Anahtar:

Şarkı, dakikada 110 vuruş (BPM) tempoya sahip ve E minör anahtarında bestelendi. Bu seçim, hem dans edilebilir hem de rock tınılarını barındıran bir denge kurar.


8. Az Bilinen Gerçekler ve İlginç Anekdotlar

  • Michael Jackson’ın Tavsiyesi: Efsaneye göre, Michael Jackson bir partide John Deacon’a şarkının single olarak yayınlanmasını önermişti. Queen başta tereddüt etse de Jackson’ın fikrini dikkate alarak şarkıyı piyasaya sürdü.
  • Konserdeki İlk Performans: Şarkı ilk kez 1980’de Montreal’de çalındı. Freddie Mercury, sahneye bir boksör gibi çıkıp mikrofon standını yumruklayarak izleyicileri coşturdu.
  • Cover Versiyonları: Whitney Houston, 1990’larda şarkıyı caz tarzında yorumladı. Ayrıca Dancing with the Stars’da bir dans performansına eşlik etti.
  • Uzayda Çalan Şarkı: 2005’te NASA astronotu Eileen Collins, uzay mekiğinden Queen’in bu parçasını çalarak ekibe moral verdi.

By admin

İlgili İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sanat Sanat
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.