Ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, sinema dünyasında kendisine ilham veren isim olarak Martin Scorsese’yi işaret etti. Demirkubuz, “Bulantı, Kor, Masumiyet, C Blok, Kader ve Hayat” gibi çarpıcı filmlere imza atan isim olarak, Scorsese’nin emek, zeka ve dehasına duyduğu hayranlığı şu sözlerle dile getirdi:
“Ozu veya Bergman da diyebilirdim ama emek, zeka ve dehasını aşamadığım M.Scorsese dedim. İnsanı tanımak, sınırlarını bilmek isteyen Kızgın boğa ve Taxi Driver’ı izlesin. Kendini tanımak, bir şeye inanıp bir makam bulmak isteyen, insan nasıl olunur diye merak eden Silence’ı…”
İlham Veren Bir Yönetmen Profili
Demirkubuz’un paylaşımında öne çıkan nokta, yönetmenin sinema dünyasındaki seçkin isimler arasında Martin Scorsese’ye olan özel yeri. Kendisinin de çeşitli toplumsal ve psikolojik temaları işlediği filmlerinde, insan doğasını derinlemesine sorgulayan bir bakış açısı hakim. Bu nedenle, Demirkubuz’un Scorsese’ye olan hayranlığı, sinema diline ve insanın kendini keşfetme yolculuğuna dair yaklaşımını da yansıtıyor.
Seçkin Üç Filmiyle Scorsese
Paylaşımında, Scorsese’nin en iyi üç filmine de işaret eden Demirkubuz; farklı izleyici kitlelerine ve ruh hallerine hitap eden bu eserleri öne çıkardı:
- Kızgın Boğa (Raging Bull) ve Taxi Driver: İnsanları ve karakterleri derinlemesine tanımak, sınırlarını keşfetmek isteyen izleyiciler için ideal seçimler olarak vurgulandı. Bu filmler, karakterlerin içsel çatışmalarını ve toplumla olan ilişkilerini çarpıcı bir dille gözler önüne seriyor.
- Silence: İnanç, aidiyet ve varoluşsal sorgulamalar temalarını işleyen bu eser, kendini keşfetme arayışında olan izleyicilere önerildi. Scorsese’nin anlatım gücünü ve sinemasının evrensel temalarını öne çıkaran bu film, insanın varoluşsal sorularına yanıt arayışında bir rehber niteliğinde.
Demirkubuz’un Sinemaya Bakışı
Zeki Demirkubuz, kendi filmografisinde de benimsediği derin psikolojik ve toplumsal temaları, Scorsese’nin eserlerinde de görmek mümkün. İki usta yönetmenin benzerlikleri, insanın iç dünyasına ve toplumla ilişkilerine dair ortak temalarda kendini gösteriyor. Demirkubuz’un bu tercihinin, sinema dünyasında farklı yaklaşımların ve yorumların zenginliğini ortaya koyduğu söylenebilir.
Zeki Demirkubuz’un sosyal medyada yaptığı bu açıklama, sinema dünyasında ilham verici bir söylem olarak dikkat çekti. Martin Scorsese’nin, demirbaş yönetmenler arasında kendine has üslubu ve anlatım gücüyle, hem Demirkubuz hem de sinemaseverler tarafından neden bu denli takdir edildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu paylaşım, sinema tutkunlarının, hem klasik hem de modern sinema anlayışını harmanlayan yapıtları keşfetmeleri için güzel bir rehber niteliğinde.
İlginizi Çekebilir: Roy Orbison – Oh, Pretty Woman Şarkısının Hikayesi ve Analizi