1921, sinema dünyasının altın yıllarından biri olarak kabul edilen bir döneme tanıklık etti. Siyah beyazın ve sessiz sinemanın hüküm sürdüğü bu zaman diliminde, sanatın ve hikayenin anlatımının temel unsurları yavaş yavaş şekilleniyordu. 1921 yılı, sinema endüstrisindeki yaratıcı zenginliğin ve teknik ilerlemelerin izlerini taşıyan birçok unutulmaz eseri bünyesinde barındırdı. İzleyiciyi duygu yoğunluğuyla saran, dönemin önde gelen yönetmenlerinin ve oyuncularının elinden çıkan bu yapımlar, sinemanın evrimini ve büyümesini gözler önüne serdi.
Bu yazıda, 1921 yılının en etkileyici filmlerine bir bakış atarak, o dönemin sinema sanatındaki önemli kilometre taşlarına odaklanacağız.
1. Yumurcak | The Kid
“Yumurcak” (The Kid), 1921 yılında Charles Chaplin tarafından yazılan, yönetilen ve başrolünde oynadığı bir sessiz filmidir. Aynı zamanda filmin yardımcı oyuncusu Jackie Coogan da dikkat çekici bir performans sergilemiştir.
Film Konusu
Film, genç bir ressamın sevgilisi olan kadının, hamile kaldığını öğrenmesiyle başlar. Ancak ressam, ailesinin baskısı ve maddi sıkıntılar nedeniyle çocuğu terk etmeye karar verir. Yalnız ve çaresiz bir halde kalan kadın, umutsuzca çocuğunu bir yetimhaneye bırakmaya karar verir. Ancak yetimhaneden gelen soğuk bir rüzgar sonucu, bebeği arabasında bırakmaktan vazgeçerek onu bir lüks arabaya koyar. Araba daha sonra hırsızlar tarafından çalındığında, kadın çocuğunu kaybetmiş olur.
Hırsızlar, çocuğu arabadan fark ettiklerinde onu fakir bir mahalleye bırakırlar. Bu sırada Charlie Chaplin’in canlandırdığı serseri karakter, sokaklarda dolaşan çocuğu fark eder ve ona sahip çıkar. Chaplin’in karakteri, çocuğa “Yumurcak” adını verir ve onunla birlikte yaşamaya başlar. Aralarında sıcak bir baba-oğul ilişkisi gelişir.
Ancak bir gün, Yumurcak hasta olur ve bir doktor çağrılır. Doktorun gelişiyle birlikte, Yumurcak’ın annesi olan kadın da ortaya çıkar. Olayların gelişimiyle birlikte, çocuğu terk etmek zorunda kalan genç ressamın suçlu hissetmesi ve ailesini tekrar bir araya getirme çabaları filmin duygusal bir dönemeç noktasını oluşturur.
“Yumurcak,” Charles Chaplin’in yönettiği ve oynadığı bu unutulmaz film, duygusal derinliği, hiciv dolu mizahı ve insanın içini ısıtan bir hikayesiyle sinema tarihinde önemli bir yer tutar. Ayrıca, film, sessiz döneminin en etkileyici yapıtlarından biri olarak kabul edilir ve Charles Chaplin’in sinema dünyasındaki ustalığını bir kez daha kanıtlar.
2. Körkarlen
“Körkarlen” (İngilizce adı: “The Phantom Carriage”), 1921 yılında yönetmen Victor Sjöström tarafından çekilen İsveç yapımı bir sessiz filmidir. Film, Selma Lagerlöf’ün aynı adlı romanından uyarlanmıştır. İsveç sinemasının öncü isimlerinden biri olan Victor Sjöström, aynı zamanda filmin başrolünde de yer almaktadır, David Holm karakterini canlandırmaktadır.
Film Konusu
Film, New Year’s Eve (Yılbaşı Gecesi) teması etrafında döner ve öykü, iç içe geçmiş flashback’ler aracılığıyla anlatılır. Hikaye, David Holm adlı bir karakterin başrolde olduğu, içki ve kumarla geçirdiği bir ömürden sonra, sevdikleri tarafından terkedilmesiyle başlar. Karısı ve çocukları, Holm’un sorumsuz yaşam tarzından dolayı ondan uzaklaşmışlardır.
Film, Holm’un ölümünden sonra, ölüm meleği olarak bilinen Körkarlen’in, ölen bir kişinin ruhlarını taşıyan ölüm arabasını süren son kişi olacağı efsanesi etrafında şekillenir. Körkarlen, Holm’un hayatının anlamını sorgulamasına neden olur ve ona kendi geçmişiyle yüzleşme fırsatı verir.
“Körkarlen,” zamanın teknik olanaklarını etkili bir şekilde kullanarak, flashback’ler ve iç hesaplaşmalar aracılığıyla karakterin derinlemesine bir portresini çizer. Film, dramatik yapısı ve çağının ötesindeki teknik başarısıyla dikkat çeker ve İsveç sinemasının önemli bir eseri olarak kabul edilir. Selma Lagerlöf’ün özgün eserinden uyarlanan bu film, karanlık atmosferi ve derin duygusal içeriğiyle sinema tarihinde iz bırakan önemli yapıtlardan biridir.
3. The Four Horsemen of the Apocalypse
“The Four Horsemen of the Apocalypse,” 1921 yapımı bir sessiz film olup, yönetmenliğini Rex Ingram yapmıştır. Film, Vicente Blasco Ibáñez’in aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Başrollerde Rudolph Valentino, Alice Terry, Pomeroy Cannon ve Josef Swickard gibi isimler yer almaktadır.
Film Konusu
Filmin konusu, Arjantin’de zengin bir ailenin hikayesini anlatır. Başlangıçta, bu aile tüm zenginlik ve refah içinde yaşarken, Birinci Dünya Savaşı patlak verir ve ailenin hayatı tamamen değişir. Savaş, aileyi bölünmeye ve trajedilere sürükler. Bu süreçte, aile üyeleri arasındaki ilişkiler zorlu sınavlardan geçer.
Film, savaşın yıkıcı etkilerini, insanların güçlü bağlarını ve trajik sonuçlarını ele alır. “Four Horsemen of the Apocalypse” adını, kitaptan ve filmdeki sembollerden alır. Dört binici, kıyamet gününü simgeler ve bu durum, filmdeki olayların trajik ve yıkıcı doğasını vurgular.
Ayrıca, “Four Horsemen of the Apocalypse,” Rudolph Valentino’nun kariyerine büyük bir ivme kazandıran ve onu uluslararası bir film yıldızı haline getiren bir film olarak önemli bir yere sahiptir.
4. Orphans of the Storm
“Orphans of the Storm,” 1921 yapımı bir sessiz film olup, ünlü yönetmen D.W. Griffith tarafından yönetilmiştir. Film, Fransız Devrimi döneminde geçen bir dramatik hikayeyi anlatır. İki kız kardeşin öyküsü etrafında dönen film, sosyal sınıf farklılıkları, ahlaki zorluklar ve insan dayanışması gibi temaları işler.
Film Konusu
Kardeşlerden biri olan Henriette, aristokrat bir ailenin çocuğudur ve diğeri Louise ise köylü bir ailenin çocuğudur. Henriette, gözleri kör bir genç adam olan Chevalier de Vaudrey ile tanışır ve ona aşık olur. Ancak, aristokrat sınıfın baskıları ve politik entrikalar, kardeşleri ayrı düşürür. Henriette, haksız yere hapse atılırken, Louise da Paris’e kaçırılır.
Film, iki kız kardeşin yaşadığı zorluklar, ayrılıklar ve birbirlerine duydukları sevgi etrafında dönüyor. Fransız Devrimi’nin kaotik atmosferi içinde, karakterler zorlu koşullarla başa çıkmaya çalışırken, film izleyiciye dramatik ve duygusal bir deneyim sunar.
D.W. Griffith’in “Orphans of the Storm,” döneminin önemli sinema yapıtlarından biri olarak kabul edilir ve sinema tarihinde sosyal temaları işleyen önemli bir eser olarak değerlendirilir.
5. Der müde Tod
- Fritz Lang, “Der müde Tod” ile döneminin Alman sinemasına önemli bir katkıda bulundu ve film, dönemin önde gelen Alman ekspresyonist filmlerinden biri olarak kabul edilir.
- Film, dönemindeki teknik ve estetik yenilikleriyle tanınır. Özellikle, dönemin önceki filmlerine kıyasla daha karmaşık set tasarımları ve özel efektler kullanılmıştır.
- “Der müde Tod”, Fritz Lang’in yönetmenlik kariyerine damgasını vuran ve daha sonra yöneteceği ünlü eserlere ilham kaynağı olmuş bir yapıttır.
Alman ekspresyonizmi ve sinema tarihine ilgi duyanlar için “Der müde Tod,” önemli bir izleme deneyimi sunabilir.
Film Konusu
Film, bir genç kadının sevgilisinin ölümünden sonra Tanrı’ya yalvararak sevgilisini geri getirmesi ve bu yalvarışın reddedilmesi üzerine, Ölüm’ün kendisine bir şans vermesiyle başlar. Ölüm, genç kadına üç farklı hikayeyi yaşama şansı tanır ve bu hikayelerde sevgilisini kurtarabilme olasılığı vardır. Her bir hikaye farklı bir tarihsel ve kültürel bağlamda geçer.
- Çin İmparatorluğu’nda: Bir prenses, bir soylu genci seven bir köylü ile tanışır. Ancak imparatorun zorlu talepleri yüzünden aşkları sınavdan geçer.
- Pers İmparatorluğu’nda: Bir köle kızı ve bir genç prens arasındaki aşk, entrikalar ve zorluklarla dolu bir hikayeye dönüşür.
- Venedik, İtalya’da: Bir doktor, ölümcül bir hastalığı tedavi etmeye çalışırken, ona âşık olan genç bir kadın ve bu aşkın trajik sonu.
Her bir hikaye, genç kadının sevgilisini kurtarma çabasını temsil eder, ancak ölümün kaçınılmaz gerçeğini de içerir. Film, aşk, ölüm ve kader gibi evrensel temaları işler ve döneminin dikkate değer bir yapımı olarak kabul edilir.
6. Johan
“Johan” (ayrıca “Troubled Waters” veya “Rapids of Life” olarak da bilinir), Mauritz Stiller tarafından yönetilen, Juhani Aho’nun 1911 tarihli “Johan” adlı romanına dayanan, 1921 yapımı bir İsveç filmidir. Film, genç bir kızın, yaşlı bir çiftçi ile evlenmiş olan kendisiyle aynı yaşlarda olmayan yakışıklı bir yabancı ile kaçışını anlatır. Bu kaçış sırasında küçük bir tekneyle tehlikeli akıntıları aşarlar.
Başrollerde Jenny Hasselqvist (Marit) ve Mathias Taube (Johan) bulunmaktadır. Diğer önemli oyuncular arasında Hildegard Harring (Johan’ın Annesi), Urho Somersalmi (Yabancı), Lilly Berg (Hizmetçi), Nils Fredrik Widegren (Yaşlı Balıkçı) yer almaktadır.
Film Konusu
Film, dramatik bir aşk hikayesini ve kaçışın beraberinde getirdiği zorlukları anlatarak, aynı zamanda doğanın güzellikleri ve tehlikelerine vurgu yapar. Marit’in yaşlı kocasıyla olan evliliğinden kaçarak karşılaştığı maceralar, film boyunca seyirciyi etkileyici bir yolculuğa çıkarır. Küçük bir tekne üzerindeki tehlikeli akıntı sahneleri, filmin heyecanını arttıran önemli unsurlardan biridir.
“Johan,” dönemindeki sinema tarzını yansıtarak, romantik ve dramatik unsurları başarıyla harmanlar. Aynı zamanda, Juhani Aho’nun romanının sinemaya uyarlanmasıyla edebi bir öyküyü perdeye taşır. Filmin yönetmeni Mauritz Stiller’ın elinde, “Johan,” izleyicilere duygusal bir deneyim sunar ve 1920’lerin sinemasının önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir.
7. The Haunted House
Film, Keaton’ın esprili ve akıllıca çözümlerle dolu macerasını, aksiyon ve komedi unsurlarıyla birleştirerek izleyicilere eğlenceli bir deneyim sunar. Keaton’ın karakteri, karşılaştığı zorluklarla başa çıkmak için yaratıcı ve beklenmedik çözümler bulurken, film aynı zamanda döneminin mizahi ve sinematik özelliklerini de yansıtmaktadır.
Film Konusu
1921 yapımı bu Buster Keaton filmi, başarılı bir bankada gişe görevlisi olan Keaton’ın maceralarını konu alır. Keaton’ın karakteri, bir gün bankada çalışırken, kendisinden habersiz bir soygun planıyla karşı karşıya kalır. Banka müdürü ve çetesi, eski bir eve saklanarak bubi tuzakları ve perili görüntülerle dolu bir ortamda soygunlarını gerçekleştirmeyi planlar.
Ancak Keaton, o öğleden sonra yaşadığı komik ve şaşırtıcı olaylar sonucunda, soygun girişimini neredeyse engeller. Ancak işler karışır ve Keaton’ın, silahlı olduğunu sanan banka sahibi tarafından yanlışlıkla soygun girişimcisi olarak algılanır. Bu yanlış anlama sonucunda Keaton kaçar ve eski evde sığınır.
Evin içinde, Keaton’ın kaçış yolu olarak gördüğü yerde bir tiyatro prodüksiyonu gerçekleşmektedir. Oyuncular, korkutucu kostümlerle (hayaletler, iskeletler vb.) donanmışlardır ve bu durum, Keaton’ı ve soyguncu çetesini evin gerçekten perili olduğuna inandırır. Keaton, evde “hayaletlerle” ve bubi tuzaklarıyla karşılaştıkça, dolandırıcılığın izlerini sürer ve soygunun aslında bankanın yöneticisinin planladığı ortaya çıkar.
8. The Idle Class
“The Idle Class” (1921), ünlü oyuncu ve yönetmen Charlie Chaplin’in yazıp yönettiği, başrolünde kendisinin olduğu bir sessiz komedi filmidir.
“The Idle Class,” Chaplin’in klasik komedi tarzını yansıtan, mizahi unsurları ve görsel gülme efektlerini içeren bir yapıt olarak öne çıkar. Chaplin’in oyunculuğundaki beceri ve hikayenin akıcılığı, filmi izleyicilere keyifli bir deneyim sunar.
Film Konusu
Charlie, güzel bir günü değerlendirmek ve golf oynamak için bir tatil beldesine gelir. Ancak olaylar, tren istasyonunda beklenmedik bir karışıklıkla başlar. Chaplin’in canlandırdığı Serseri karakteri, istasyonda bir zengin adamla karşılaşır. Bu zengin adam, Charlie’ye gözle görülür bir şekilde benzemektedir.
Aynı zamanda, bu zengin adamın karısı Edna Purviance, istasyonda kocasını beklemektedir. Ancak zengin adam, bir yanlış anlama sonucu istasyondan erken ayrılır ve pantolonunu giymeyi unutur. Bu durumda, Edna, yanlışlıkla Charlie’yi kocası zanneder.
Film, komik ve absürd olaylar zinciriyle devam eder. Charlie, golf oynama planları yaparken, Edna ise yanlışlıkla onunla birlikte tatil geçireceğini düşünerek sevinir. Ancak gerçek kocası olan zengin adam da hatasını fark edip geri dönmeye karar verir. İkiz gibi benzeyen bu iki karakterin karışıklıkları, komik ve eğlenceli bir şekilde işlenir.
9. The Sheik
“The Sheik,” 1921 yılında çekilmiş, yıldızlı oyuncu Rudolph Valentino’nun başrolde olduğu ünlü bir sessiz filmidir. Film, Edith Maude Hull’un aynı adlı romanına dayanmaktadır. Aşk, romantizm ve egzotik atmosferiyle tanınan bu film, Valentino’nun kariyerinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
Film Konusu
Filmin konusu, İngiliz asıllı bir kadın olan Lady Diana Mayo’nun (Lillian Gish) hikayesini anlatır. Diana, bir arkadaşının daveti üzerine Şeyh Ahmed Ben Hassan’ın (Rudolph Valentino) kumlu çöllerdeki sarayına gelir. Ancak Şeyh, geleneksel Arap değerlerine sıkı sıkıya bağlıdır ve ilk başta Diana’ya soğuk davranır. Ancak zamanla, aralarında bir aşk filizlenir.
“The Sheik,” o dönemde “Latin lover” olarak adlandırılan Valentino’nun romantik ve karizmatik imajını pekiştirmesine yardımcı olan bir film oldu. Rudolph Valentino’nun canlandırdığı Şeyh karakteri, onun kariyerinde ikonik rollerden biri olarak kabul edilir. Film, dönemin popüler kültürüne büyük bir etki yaratmış ve Valentino’yu Hollywood’un önde gelen aktörlerinden biri haline getirmiştir.
10. Seven Years Bad Luck
“Seven Years Bad Luck,” 1921 yılında çekilmiş bir sessiz film komedisidir ve Max Linder tarafından yazılmış, yönetilmiş ve başrolünde oynamıştır. Film, Max Linder’ın kendine özgü mizah tarzını ve komik yeteneklerini sergiler.
Film Konusu
Max Linder’ın canlandırdığı karakter, kendisine ait büyük bir malikanede yaşayan varlıklı bir adamdır. Ancak bir gün, evinde bir parti düzenlerken aynanın kırılmasıyla başlayan bir dizi talihsiz olay zinciri başlar. Bu ayna, geleneksel inançlara göre yedi yıl boyunca şanssızlık getireceği söylenen bir aynadır. Max, evindeki karmaşayı düzeltmeye çalışırken komik durumlarla karşılaşır.
Filmin temel mizah unsurları, karışıklıklar, yanlış anlamalar ve Max Linder’ın vücut diline dayanan slapstick komedisidir. Bu film, sessiz filmlerin döneminde popüler olan fiziksel komedi unsurlarını içermektedir. “Seven Years Bad Luck,” Max Linder’ın popülerliğini pekiştirmesine ve o dönemdeki seyirci kitlesi tarafından beğenilmesine katkıda bulunan bir çalışmadır.
1920 Yılında Vizyona Giren İzlenmeye Değer Diğer Filmler
- Through The Back Door
- The Avenging Arrow
- Never Weaken
- Kesinlikle Ateş Etme | Sure Fire
- The Nut
- Forbidden Fruit
- The Goat
- Blind Hearts
- A Perfect Crime
- The Beautiful Gambler
- Sunless Sunday
- Society Secrets
- The Big Adventure
- The Lure Of Jade
- Der Sieger
- Live Wires
Kaynakça: IMDb. “The Kid (1921).” IMDb, https://www.imdb.com/title/tt0012349/?ref_=ttfc_fc_tt Sinemalar.com. “Yumurcak (The Kid).” Sinemalar.com, https://www.sinemalar.com/film/4623/yumurcak IMDb. “Körkarlen (1921).” IMDb, https://www.imdb.com/title/tt0012364/?ref_=ttfc_fc_tt Sinemalar.com. “Yumurcak (The Kid).” Sinemalar.com, https://www.sinemalar.com/film/35514/the-phantom-carriage IMDb. “The Four Horsemen of the Apocalypse (1921).” IMDb, https://www.imdb.com/title/tt0012190/?ref_=ttls_li_tt Picryl. “Orphans of the Storm (1921) Poster.” https://picryl.com/media/orphans-of-the-storm-1921-poster-3714f9 Eurekaentertainment. “Der müde Tod (1921) Poster.” https://www.youtube.com/watch?v=8EVYTPoMaQI IMDb. “Johan (1921).” IMDb, https://www.imdb.com/title/tt0012334/?ref_=ttls_li_tt Wikipedia. “Johan (1921) Wikipedia.” https://en.wikipedia.org/wiki/Johan_(film)#:~:text=Johan%20(also%20known%20as%20Troubled,small%20boat%20in%20the%20process. IMDb. “Johan (1921) Picture.” IMDb, https://www.imdb.com/title/tt0012334/mediaviewer/rm3066713856/?ref_=tt_md_7 Wikipedia. “The Haunted House (1921) Wikipedia.” https://en.wikipedia.org/wiki/The_Haunted_House_(1921_film) IMDb. “The Haunted House (1921) Picture.” IMDb, https://www.imdb.com/title/tt0012255/ Sinemalar.com. “The Idle Class.” Sinemalar.com, https://www.sinemalar.com/film/16192/the-idle-class IMDb. “The Idle Class (1921).” IMDb, https://www.imdb.com/title/tt0012255/ Picryl. “The Idle Class (1921) Lobby Card.” https://picryl.com/media/the-idle-class-lobby-card-3-574e47 Picryl. “The Sheik (1921) Picture.” https://picryl.com/media/the-sheik-a-history-of-the-movies-992cc2 Picryl. “Seven Years Bad Luck (1921) Poster.” https://www.imdb.com/title/tt0127834/mediaviewer/rm2593947905/?ref_=tt_ov_i Movies Silently. “Forbidden Fruit (1921) Picture.” https://moviessilently.com/2014/11/10/forbidden-fruit-1921-a-silent-film-review/ |